Sarımsak Hasadı Araban’da Başladı: Rekolte Artışı Bekleniyor
Araban ilçesinde, son yıllarda aroması, iriliği ve raf ömrünün uzun olmasıyla tercih edilerek ekim alanı genişleyen sarımsak hasadına başlandı. Bu yıl, 30 bin dönüm alana ekilen ve Türkiye’nin her tarafına gönderilip ihracatı yapılan sarımsakta rekoltenin geçen yıla göre yüzde 30 artarak 40 bin ton olması bekleniyor. Eylül ayında ekimi yapılan ve 15 Mayıs’tan itibaren toplanmaya başlanan sarımsak hasadı, kentin yanı sıra çevre il ve ilçelerden gelen 10 bin tarım işçisi ile gerçekleştiriliyor. Hasada katılan tarım işçileri, sabah saatlerinden itibaren topladıkları sarımsakları küme haline getirip saplarını kesip kasalara doldurarak, günlük performanslarına göre 1000 ile 2 bin 500 TL arasında kazanç sağlıyor.
‘Yoğun İlgi Görüyor’
Araban Ziraat Odası Başkanı Hasan Altun, 10 bin kişinin hasat döneminde 2 ay boyunca istihdam edilmesinin, sarımsağın Gaziantep ekonomisine önemli katkı sağladığını belirterek, “Araban sarımsağı diğerlerinden daha büyük, lezzetli ve uzun ömürlüdür. Raf ömrünün uzun olması nedeniyle yoğun ilgi görüyor. Sarımsağın tercih edilmesiyle Araban’da ekim alanları genişliyor ve her geçen yıl daha fazla alanda ekim yapılıyor” dedi.
‘Üretici Ucuz Satıyor, Tüketici Pahalıya Alıyor’
Çiftçilerin emek vererek yetiştirdiği sarımsağın tarladan markete yoluyla yüzde 300’lük bir fiyat farkı olduğunu belirten Hasan Altun, “Ürünlerin değerinde satılması çiftçilerin daha fazla kazanmasını sağlayacaktır. Aracıların karı, üreticinin emeğinden daha fazla olmamalıdır. Devletin bu konuya müdahale etmesi gerekmektedir” şeklinde konuştu.
‘En Büyük Problemi Aracılar’
Sarımsak üreticisi Tahir Öztürk, hasat döneminin başlamasıyla mutlu olduklarını belirterek, “Sarımsaklarımız Türkiye geneline dağılıyor. En büyük sorunumuz aracılar. Onları devreden çıkararak ürünlerin değerinde satılmasını sağlamalıyız” dedi. Aynı zamanda ziraat mühendisi olan sarımsak üreticisi Kadir Öztürk, ilçenin ikliminin sarımsak kalitesini olumlu yönde etkilediğini belirterek, Araban sarımsağının uzun süre toprak altında kalması nedeniyle tercih edildiğini ifade etti.