Barış Kılıç, Saba Tümer’in YouTube programına konuk oldu. Ortaokul yıllarında utangaç, çekingen bir çocuk olduğunu söyleyen oyuncu, “Kırılma noktan ne oldu?” sorusu üzerine duygu yüklü bir anısını ilk kez paylaştı.
“DAHA ÖNCE Hİç DOĞUM GÜNÜNE GİTMEMİŞTİM”
46 yaşındaki oyuncu, “Babam ilkokul öğretmeni. Üç kardeş, İstanbul’da zor bir hayat yaşadık. Babamın bizi okutmak için yapmadığı iş kalmadı. Ortaokul son sınıftayım, sınıfta bana ilgi gösteren benim de bu ilgiden hoşlandığım bir kız vardı. Doğum gününe çağırdı. Daha önce hiç doğum gününe gitmemiştim. Sınıftan 10-15 kişi pasta yiyeceğiz, limonata içeceğiz. Eve gittim, üzerime tişört giydim ve doğum gününe gittim” dedi.
“KOŞA KOŞA EVE GİTTİM”
Hiç unutmam Yonca Evcimik’ten ‘Aboneyim’ çalıyor. Şarkı bitti, ortam sessiz. Sınıftan bir çocuk, ‘Sen niye okul pantolonunla geldin, başka pantolonun yok mu?’ diye sordu. Ben de çocukça ‘Eve gitmedim’ dedim ama üzerimde tişört var. O anda oradan yok olmak istedim. Sağ olsun o kız (Ayşen), ‘Sana ne! O benim davetlim’ diyerek, beni savundu. Tekrar şarkı başladı. Ben oradan yok oldum. Asansöre bile binmedim, bileklerimi burka burka, koşa koşa eve gittim. Olanları anneme anlattım. Evet, başka pantolonum yoktu. Ben ağlıyorum, annem ağlıyor. O gün benim kırılma noktam oldu.
“KARŞI CİNSLE FLÖRTE BAŞLADIKTAN SONRA KENDİME GÜVENİM GELDİ”
“Kekemeliği nasıl yendin?” sorusundu duyunca “Sen bunu nereden biliyorsun?” diyerek şaşıran Barış Kılıç, “Ben Malatya’da doğdum. Köyde ineklerle, eşeklerle iç içe büyüyen bir çocuktum. İstanbul’a altı yaşımda geldim, ilkokula burada başladım. Yıllar içinde lisede spor, takdir görme, sosyalleşme, karşı cinsle flört başladıktan sonra kendime olan güvenim de geldi. Yavaş yavaş kekemeliğim de geride kaldı” ifadelerini kullandı.