Welcome to Our Website

İçimize Çektiğimiz Hava Bizi Öldürebilir!

Dünya genelinde küresel iklim değişikliği ve beraberinde gelen kuraklıkla, sıcak hava dalgalarına maruz kalma riski artıyor. Küresel ısınma sonucu yaşanan iklim değişikliği, meteorolojik takvimde değişikliklerin yanında özellikle solunum yolu hastalıkların seyrini de olumsuz etkiliyor. Yapılan bilimsel araştırmalar, yükselen sıcaklığın acil tıbbi tedaviye duyulan ihtiyacı, hastanede yatış oranlarını ve astım, alt solunum yolu enfeksiyonları, KOAH, kalp hastalıkları ve zatürre nedeniyle ölüm oranlarını arttırdığını gösteriyor.

“SOLUDUĞUMUZ HAVADA HER FAKTÖR OLUMLU-OLUMSUZ SONUÇ DOĞURABİLİR”

KTÜ Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, “İklim değişikliği küresel bir sorun. Daha çok çevresel tahribata yol açması yönüyle ele alınıyor ama sağlık üzerinde de pek çok olumsuz etkileri olacak gibi görünüyor. Bilhassa akciğerler bundan çok fazla etkileniyor. Çünkü akciğerler dışa açık bir organımız. Yani biz her gün sürekli nefes alıp veriyoruz. Sağlıklı bir kişi dakikada 15-20 kez nefes alıp verir ve her seferinde yarım litre havayı akciğerlerine alıp veriyor. Bu da dakikada 10 litrelik bir hava alıp vermek anlamına geliyor. Soluduğumuz havadaki her türlü biyolojik, fiziksel ya da kimyasal faktörler, akciğerde olumlu ya da olumsuz sonuçlar doğurabilir” diye konuştu.

‘HASTALARIN SIKLIĞINDA BELİRGİN BİR ARTIŞ GÖRÜLÜYOR’

Küresel ısınmaya bağlı olarak, iklimdeki değişikliğin hava kalitesine de etkilediğini kaydeden Prof. Dr. Özlü, “Yaşadığınız bölgeye göre veya bireysel duyarlılıklara göre, mesela alerjik yapıda olanlar, daha farklı etkilenebilir. Ya da akciğerde belli bir kronik hastalığı olan, KOAH, bronşit, astım gibi, akciğer sertleşmesi gibi hastalığı olanlar, bu tür değişimlerden daha kolay, daha ağır şekilde etkileneceklerdir. Dünyada bu iklim ve atmosfer koşullarıyla ilgili, hava kirliliğiyle ilgili yapılmış pek çok çalışma var. Bu çalışmaların sonuçlarına bakıldığında bu etkiyi doğrular olarak gözleyebiliyoruz. Yani soluduğumuz havadaki zararlı gazların, tozların artışına paralel olarak hastanelere, sağlık kurumlarına başvuran KOAH hastalarının, astım hastalarının sıklığında belirgin bir artış, astım ataklarında, KOAH alevlenmelerinde belirgin artışlar görülüyor” dedi.

‘SÜREÇ ÖNEMSENEREK SAĞLIKTA ADIMLAR ATILMALI’

Küresel ısınmanın önemsenmesi gerektiğini aktaran Prof. Dr. Özlü, “Bu sadece hava kirliliğiyle ilişkili değil. Mevsimsel olarak da bu döngü farklılaşabiliyor. Mesela mevsim değişikliklerinde ilkbahar ve sonbahar aylarında alerjenlere bağlı olarak astım daha ataklar şeklinde seyredebiliyor. Bulunduğunuz bölgenin bitki örtüsü, nem oranı ve hava akımı, hava basıncı değiştirdikleri bunlar da etkiliyor. Emboli gibi bazı hastalıklar hava basıncı değişiklerine bağlı olarak da mevsimsel farklılıklar gösterebiliyorlar. Bu iklim değişikliklerinin sadece çevresel sonuçları üzerinde değil sağlıkla ilişkili olarak da pek çok hastalığın ve özellikle akciğerle ilgili hastalıkların seyri üzerinde olumsuz etkileri olabileceğini öngörüyoruz. Bu sürecin önemsenerek ülkelerde bu yönde sağlıkta adımlarını atılmaları gerekir” diye konuştu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir